22 Kasım 2011 Salı

Fas’ta çöl değil kar kayağı

Çölleri, Akdeniz turları ve okyanus kıyısındaki tatil köyleriyle anılan ülke kayak turizmine de yöneldi. Uluslararası Kayak Yapan Gazeteciler Kulübü’ün (SCİJ) 2010 buluşması için Fas’a gideceğimi duyanlar “Çöl kayağına mı” diye sormuştu. Evet, Fas turları deyince akla ilk çöl geliyor. Oysa Atlas Dağları’nda Afrika’nın önemli kayak merkezlerinden biri kuruluyor.Turumuza Marakeş’ten başladık. Şehir merkezindeki tarihi Medina bölgesini, güzel binalarını, çarşı, eğlence merkezleri keşfettik. Sokaklarında yılanlı gösterileri izledik. Otantik binalarda yerel lezzetleri tattık. En lüksü kişi başına 30-40 dolara çıkılacak restoranlarda içki servisi de yapılıyor. Kuskus, güveç yemeklerinin en meşhuru kuzu etli, erikli Tajin unutulmazdı. Sonra 250 gazeteci, 40 ciple düştük dağ yoluna. Kayak merkezi 70 kilometre ötedeydi ama ulaşmak öyle kolay değildi! Turu düzenleyenler önce dağın eteklerindeki manzaralı tepelerde inşa edilmekte olan SPA ağırlıklı otelleri gezdirdi. “Bakın daha neler yapacağız, turistler dağda kayıp sonra soluğu burada alacak” diyorlardı sanki.MACERANIN ÂLÂSICiplerimiz, Al Haouz bölgesindeki dağlara yöneliyor. Tahanout köyünü geçip, nihayet bir tepeye varıyoruz. Macera çok, fakat kar yok. Oysa biz kayak hayali kuruyoruz, çatlayacağız vallahi. Gelmiş Fransızın teki, Marakeş’e 37 kilometre mesafede, Yukarı Atlaslar’da bir macera merkezi yaratmış. Toubkal Ulusal Parkı’na bitişik merkezin adı Terres d’amanar. Maceraperestler dağlar arasına kurulan halatlardan geçiyor, kayalara tırmanıyor, ormanda yürüyüşlere çıkıyor. Dileyen, normal odalarda konaklıyor, macerayı sürdürmek isteyenler Bedevi gibi, çadırda ya da yer altına kazınmış odalarda kalıyor. Yemekler çok leziz, manzara müthiş. Yemek sonrası, dağların eteğindeki kente iniyoruz. Belediye binasındaki hediyelik eşya dükkanının ucuzluğuna şaşırıyoruz, uğramadan geçilmemeli. Sonra konvoy halinde tekrar dağlara tırmanıyoruz. Geçtiğimiz köylerin birbirinden güzel kırmızı camilerini, harika evlerini, yol kenarındaki hediyelik eşya dükkanlarını, kafeleri “keşke gezseydik” pişmanlığıyla geride bırakıyoruz. DAĞDA ÜÇ OTEL VARDik yolda, virajlar birbirini izliyor. Atlas Dağları’ndaki üç kayak merkezinden en tanınmışı Oukaimeden’e varıyoruz. Dağ tatil ın üç otelinden en büyüğü Clup Louka’da konaklayacağız. Göl ve kayak pistleri manzaralı otel eski, Türkiye’de taş çatlasa iki yıldız alacak durumda. Geceliği 60 Euro. Diskosu, lobide devasa şöminesi, barı var. Saunasında 25-30 dolara masaj yapılıyor. Oukaimeden’da fiyatlar ucuz. En lüks otelin gecelik ücreti 100 Euro. Kafelerde açık havada dört kişi mangalda et ziyafeti toplam 30 dolar. Sabahı zor ediyoruz. Otelden bir kilometre uzaklıktaki kayak alanına minibüsle ulaşıyoruz. Ocağın son haftasındayız, zirve karla kaplı. Pistler 3200 metreden, 2600 metreye uzanıyor. Tepeye çıkınca biraz yüksekte kalan telesiyejden atlayarak iniliyor. Kar içinde boy gösteren kayalara dikkat etmek gerekiyor. Aşağı inerken pistin düzeltilmemiş, karın kırık, biraz da buzlanmış olduğunu görüyor; “işte tam macera” diyoruz.Kafa, kol kırmadan aşağı inmek mümkün, ancak tavsiyem, iki kilometrelik orta pistten başlamak. Kısa piste tek tekeskiyle çıkıldığı için kalabalık grubumuz biraz sıra bekliyor. Pistlerin çoğunlukla bu kadar kalabalık olmadığı düşünülürse, bu sakinlik cazip olabilir. Taşlar nedeniyle, tavsiyem kayak getirmek yerine burada kiralamanız; modeller sınırlı, kiralama olanakları geniş.Şimdilik Oukaimeden’i keşgettik; dileriz Toubkal mevkiindeki Azrou kayak pistlerine de yolumuz düşer. Azrou, Marakeş’ten taksiyle 200-250 dirheme ulaşılacak kadar yakın. Orta Atlaslar’daki İfran şehrine yakın Mechlifen pistleri de son seçenek. Evet, Fas kayak için denenecek bir ülke. Yok beni sarmadı, derseniz; çıkarsınız Sahra keşfine; ister çöl kayağı, ister Safari turları yaparsınız, yine keyifli olmaz mı? HAVAALANINA DİKKATFas’ın havaalanlarından ülkeye giriş yapmak sabır istiyor. Girişte gereksiz ayrıntılar içeren bir bilgi formu dolduruluyor. Gümrük görevlileri valiz açtırmayı çok seviyor. Ülkeden ayrılırken de benzer sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Tam dört kez pasaport kontrolü yapılıyor. Her aşamada bir polis görevde. Uzun kuyruklarda beklerken uçağı kaçırma riski yaşıyorsunuz. Hele Allah korusun; bir de birinin üzerinde bir miktar döviz veya biraz Fas Dirhemi çıkarsa bekle dur ki o kişi ile ilgili sorgulama bitsin. Ama, bazı görevlilerin Türk pasaportuna ayrıcalık gösterdiğini de bilin.Şükrü KÜÇÜKŞAHİN - HürriyetFas Turları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder